Mekansal Sanallaşma: e-Mahalle
“İnternet insanlar tarafından, insanlar içindir” Kim DotcomSosyal mecraların hayatımıza girmesi henüz birkaç on yıllık bile değilken, hem sosyal mecraların çeşitliliğinin artması hem de bu mecraların kullanıcılara sundukları kullanım özelliklerinin gün geçtikçe çeşitlenmesi yeni iletişim biçimlerini de beraberinde getirdi.
Özellikle pandemi sürecinin başından bu yana çeşitli akımlarla kullanıcılar, diğer kullanıcılarla etkileşimlerini artırarak sosyalleşmelerinin büyük çoğunluğunu bu sanal mekanlara taşıyarak yeni iletişim ağlarını kurdular.
Marshall McLuhan’ın 1960’larda elektronik iletişimin arttıkça dünyanın küresel köye dönüşeceği tezi, günümüzde tam anlamıyla gerçekliğe dönüşmüş durumdadır. İçinde bulunduğumuz mekanları sanallaştırırken, sosyal mecralar aracılığıyla da birbirinden fiziksel olarak ayrı olduğumuz insanlarla mahalle kültüründe örneklerini gördüğümüz şekliyle ‘camdan cama’ konuşurmuşçasına sohbet edebildiğimizi görüyoruz. Sanki sosyal mecralar bir mahalle halinde ve biz bu e-mahallede komşularımızla dertlerimizi, sevinçlerimizi, üzüntülerimizi anlık olarak paylaşabiliyoruz.
Bu konu, doğduğu ve beslendiği yer olan sosyal medyada da sıkça tartışılan konulardan biri halinde. İronik şekilde, bazı kullanıcıların sosyal mecraların hayatımızın merkezinde olmasını yine sosyal mecralarda eleştirdiğine de sıkça şahit olmaktayız. Özellikle çocukların uzaktan eğitim süreçlerinde artan elektronik aygıtları kullanma süreleri ve biçimleri de sıkça eleştirilir haldedir. Peki internet kullanımı konusunu, büyüyen bir tehlike olarak mı görmeliyiz?
Günümüzde mahalle kültürünü gerçek anlamda yaşamış ebeveynlerin, mahalle kültürüne görece uzak bir nesli yetiştirirken yaşadığı karmaşayı görüyoruz esas olarak. Gelenekselin, modern karşısındaki mevcut durumu koruma sancısının bir tezahürü olarak görülebilir bu süreç. Başına -e eki getirerek dijitale döktüğümüz her şey (e-kütüphane, e-devlet, e-bankacılık, e-spor) geleceğin mekanları olarak karşımızda duruyor aslında. Bugün en güçlü aktivizmin de yine internet ve sosyal medyada ‘dijital aktivizim’ ya da ‘kliktivizm’ adı altında gerçekleştirildiğini görmekteyiz.
Medya okur yazarlığının günümüzde geldiği son nokta olan sosyal medya okur yazarlığının hayatlarımıza daha sistematik biçimde dahil olması ve geç olmadan çalışmaların toplumun her kesimine ulaştırılması, bu konudaki kaygıları gidermek adına atılması gereken ilk adım olarak karşımızda durmaktadır. İçeriklerin çeşitlendiği bu mecralarda, kullanıcıların bilinçsiz olması durumunda birtakım önlemlerin alınabilmesi zorlaşmaktadır. Örneğin basit bir filtreleme eklentisinin kullanılması bile risk grubunda yer alabilecek potansiyelde olan özellikle çocukların günümüzün gerçekliği olan bu mecralardan zarar görmemesi adına atılabilecek basit bir adım olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bununla birlikte halka sunulan hizmetlerin de sanal mekanlara taşınması, hayatı günlük anlamda kolaylaştırması bakımından teşvik edilmesi gereken bir alan olarak da karşımıza çıkmaktadır. Özellikle hizmet uygulamalarının kullanımının geciktiği her gün, başka maliyetlerin ortaya çıktığı görülmektedir. Kurumsal anlamda e-devlet uygulamasının yaygın olarak kullanılmaya başladığı görüldükten sonra e-okul gibi sistemler, başta kağıt maliyeti olmak üzere zaman maliyetini de düşürmüştür. Bazı belediyelerin hizmetlerini e-belediyecilik adı altında sanal mekanlarda gerçekleştirdiği görülmekte ve özellikle halka doğrudan temas halinde olan belediyelerin ağırlıklı olarak Twitter hesaplarından halkın sorunlarına hızlıca çözüm ürettiğine de rastlanılabilmektedir. O halde, HES kodunda gerçekleştirilebildiğini gördüğümüz şekliyle, vatandaşların hem günlük işlerini hallederken sıkça kullandığı hem de kurumsal gereklilikleri yerine getirirken kullanma potansiyellerinin yüksek olduğu, maliyetleri pek çok anlamda düşürebilecek bu mecralar konusunda eğitimlerin yaygınlaşmasının gecikmesinin sebebi nedir? Belki halk eğitimler belki yerel yönetimler bu konuda somut adımlar atarsa daha nitelikli bir internet kullanımını, -internet kullanımı istesek de istemesek de hayatımızın bu kadar önemli bir alanını kaplıyorken- sağlamaya yardımcı olabilecektir.
“İnternet insanlar tarafından, insanlar içindir” Kim Dotcom