Belediyeleriyle Güçlü TÜRKİYE!

Belediye Haber olarak “Belediyeleriyle Güçlü Türkiye” mottosuyla başladığımız yayın hayatımızda, ilk yazımızla sizlere merhaba demenin ayrıcalığını hissediyorum.

Yürüteceğimiz bu çalışmanın temel hedefi, ülkemiz genelinde belediye hizmetlerinde vatandaş memnuniyetini esas alan düşünce yapısıyla, verimlilik ve toplumsal kalkınma temelinde yürütülen belediye faaliyetlerini ön plana çıkararak, diğer belediyelerce örnek alınmasını ve ülkemiz geneline yaygınlaştırılmasını sağlamaktır.

Belediyelerimiz, son onbeş yıldır yapılan yasal düzenlemelerle öncekinden daha yoğun bir şekilde toplumsal hayatın içerisine girmiştir. 2012 yılı sonu itibariyle Kanunlaşan ve 2014 mahalli idareler seçimlerinden itibaren de uygulama değeri bulan 6360 sayılı Kanun ile büyükşehir belediyelerinin sayısı 16 iken 30’a çıkarılmıştır. Bu çok önemli bir gelişme iken asıl önemli diğer gelişme de, tüm büyükşehir belediyelerinin il mülki sınırlarında görevli, yetkili ve sorumluluk sahibi haline gelmesi olmuştur.

Bu yeni sistemin doğal sonucu olarak bu illerde; kırsala, yani köylere hizmet eden il özel idareleri ile köylere hizmet götürme birlikleri lağvedilmiştir. Yine büyükşehir belediyesi uygulamasının doğal sonucu olarak, bu illerde belde belediyeleri de kapatılmıştır.

Ülkemizde, bu uygulama ile birlikte nüfusun büyük bir kısmı belediye sınırları içerisinde yaşar hale gelmiş, onların mahalli müşterek ihtiyaçları artık belediyelerin faaliyet alanı, sorumluluk ve görev sahası içine girmiştir.

Büyükşehir uygulaması, “dışı seni, içi beni yakar” misali, diğer iller tarafından da bir beklenti haline gelmiştir. “Bir alan, bir de almayan pişman” misali, büyükşehir olan illerde gerek belediye yöneticileri, gerekse vatandaşlar durumdan rahatsız olmasına rağmen, büyükşehir olmayan belediyeler de “büyükşehir” kavramının kendilerine vizyon katacağı düşüncesiyle büyükşehir statüsüne geçmenin beklentisi, hatta hayali içerisine girmişlerdir.

Esas olan, hizmetlerin vatandaşa en hızlı bir şekilde ve en kısa yoldan götürülmesidir. Bu manada, belediye hizmetleri çok önemlidir. 

Hiç şüphe yok ki, belli periyotlarla doğrudan vatandaşın terazisine çıkan, sandıkta hesap verme sorumluluğunu taşıyan belediye yöneticileri ve o beldenin yerleşik hayatını yaşayan belediye çalışanları, vatandaşa hizmet etme noktasında diğer kamu görevlilerine nazaran çok daha hassas davranmak mecburiyetindedirler.

Tüm hizmetlerin merkezi idare tarafından sunulmasının aksine, vatandaşın doğrudan kendilerinin seçtikleri yöneticileri tarafından planlanması, kararlaştırılması ve hayata geçirilmesi, hizmetlerin daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlayacaktır. 

Bu denli toplumsal hayatın içerisinde olan belediyecilik sistemimizin temel bir çok sorununun olduğunu inkar edemeyiz. Özellikle, büyükşehir olan illerde vatandaşlarımızın temel şikayetinin belediye hizmetlerinin yeterli düzeyde kırsala ve uzak ilçelere ulaşamadığı yönündedir. Bizim gözlemlerimiz dahi bu yöndedir. Kırsal kesimin, merkezi yerleşimlere kıyasen ikinci planda kaldığı yadsınamaz bir gerçektir. Özellikle, merkezi idarenin “hantal” yapısının artık taşraya etkin hizmet sunamadığı temel gerekçesine dayandırılan büyükşehir uygulaması sonucu, ülkemizde yeni merkezler, kısacası 30 yeni güç merkezi oluşturulmuştur. Buna bir de, büyükşehirlerde yaşanan büyükşehir belediyesi ilçe belediyesi çatışması, kurumlar arasındaki koordinasyonsuzluk, mali kaynakların yetersizliği, belediyelerin kurumsal yapılarındaki zaafiyetler eklendiğinde, belediyelerimizin daha dile getirilecek ve çözülecek bir çok sorununun olduğu gerçeğiyle karşı karşıya olduğumuz anlaşılmaktadır.

Hiç şüphe yok ki, ülkemiz tüm kurumları ve değerleriyle güçlü bir ülkedir. Milletimiz, Devletiyle bütünleşmiş, Türkiye Cumhuriyeti yönetim gelenekleri köklü, tarihi derinlikleri olan bir Devlettir.

Ve biz inanıyoruz ki, vatandaşa birebir hizmet eden, vatandaşa en yakın kurumlar olarak belediyeler ne kadar güçlü olur ise, Türkiye’miz de o derece güçlü olacaktır. 

O yüzden diyoruz ki; Belediyeleriyle Güçlü TÜRKİYE!