Aile Birliği Mazereti, Zorunlu Atanma Gerekçesi Değildir
Kamu Denetçiliği Kurumu, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu gereğince, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.Bu çerçevede, Kamu Denetçiliği Kurumu yapılan bir başvuruda önemli bir tavsiye kararı aldı.
Bir Üniversitenin Eğitim ve Araştırma Hastanesinde anestezi teknikeriyken unvan değişikliği ile başka bir ildeki Şehir Hastanesine çevre mühendisi olarak atanan kişi, eşinin eğitim mazeretiyle Üniversitenin bulunduğu ile atandığını belirterek, eşinin eğitim hakkını kullandığını, kendisinin aile birliği mazeretiyle o ile atanmasının yapılması gerektiğini belirten başvurusuna Kamu Denetçiliği Kurumu 29/04/2022 tarihli tavsiye kararıyla olumsuz cevap verdi.
Yapılan değerlendirmede;
Anayasa Mahkemesinin 20/02/2014 tarihli ve 2012/606 başvuru numaralı Kararı ile “bir takım mazeretler çerçevesinde başka yere atanma konusunda talep hakları var ise de atamaya ilişkin mazeretlerini değerlendirip karara bağlayacak olan idarenin, kendi mevzuatı çerçevesinde, ifa edilen kamu hizmetinin gerekleri, insan kaynaklarının verimli kullanılması, teşkilat yapısının elverişliliği ve benzeri faktörleri dikkate alması kaçınılmazdır. Zira kamu hizmetinin sağlıklı ve kesintisiz bir şekilde yerine getirilmesi için gerekli tedbirleri almak, ilgili idarenin öncelikli görevi ve sorumluluğudur.” Şeklinde karar verdiği belirtilerek;
“Başvuru konusu olayda, başvuranın unvan değişikliği sınavından sonra Şehir Hastanesine çevre mühendisi olarak atandığı, eşinin eğitim mazeretiyle üniversitenin bulunduğu ilde çalışmaya devam ettiği görülmektedir. Ancak Kurumumuza sunulan bilgi ve belgelerden söz konusu ilede, İl ve İlçe Sağlık Müdürlükleri ile sağlık tesislerinde başvuranın atanabileceği münhal çevre mühendisi kadrosunun bulunmadığı, ilgili mevzuatının da hiçbir gerekçeyle azami personel sayısının geçilmesine imkân tanımadığı görülmektedir.”
Denilerek, başvurunun reddine karar verilmiştir.
Böylece, eğitim veya aile birliği gerekçeleri ile yapılacak atama başvurularının idarelerin kendi insan kaynakları planlamaları çerçevesinde dikkate alınabileceği, bu talepleri idarelerin karşılaması mecburiyetinin olmadığı bu kararla bir kez daha ortaya konulmuş oldu.