Başarılı Belediye Başkanı Kime Denir?

Belediye başkanlarının başarısının nasıl ölçülebileceği sorusu, belediye yönetimine ilişkin en kritik konudur. Belediye yönetimlerinin ya da başkanlarının başarısını ölçmek üzere performans kriterleri geliştirmek ve bu kriterlere göre başarı ölçümü yapmak olanaklıdır. Belediye başkanlarının başarısının nasıl ölçülebileceği sorusu, belediye yönetimine ilişkin en kritik konudur. Belediye yönetimlerinin ya da başkanlarının başarısını ölçmek üzere performans kriterleri geliştirmek ve bu kriterlere göre başarı ölçümü yapmak olanaklıdır. Bu kriterlerin tespiti için bazı uluslararası standartlardan yararlanmak mümkünse de ülkemiz uygulamasında “rakamların güvenilirliği” sorunu nedeniyle objektif bir ölçüm yapmak güçtür.

Başarılı belediye başkanı sosyal medyada en fazla takipçisi olan, en çok beğeni alan mıdır? Yoksa, halkla ilişkilere önem verip yurttaşlarla iç içe olan mıdır? Ya da en çok yatırım yapan mıdır?

Herkesin bu sorulara farklı cevapları olacaktır. Hatta, “yeniden seçilebilen belediye başkanı başarılıdır” da denebilir. Çünkü yerel halk, hizmetlerinden memnun olduğu belediye başkanlarını tekrar seçmektedir. Gerçekte durum böyle midir? Bu da tartışılır. Çünkü, yerel seçimlerde oy verme davranışları sadece yerel hizmet ölçütüne bağlı değildir. Parti mensubiyeti, ulusal siyasetin etkileri ve ideolojik tutumlar da oy verme davranışında etkilidir.

Bu durumda başarıyı nasıl ölçeceğiz? 

Günlük-rutin olarak nitelendirilebilecek belediye hizmetleri vardır. Vatandaşa kesintisiz içme suyu sağlamak, çöpleri toplamak, asfalt yaması yapmak, yolları tamir etmek, bazı önemli günlerde konser ve etkinlik düzenlemek gibi. Bu faaliyetler, “başarıyı değil, asgari belediyecilik gereklerini” ifade eder.

Belediye başkanlığı, “ilişkiler” üzerine yürümektedir. Yerel halkla ilişkiler, belediye bürokrasisiyle ilişkiler, merkezi yönetimle ilişkiler ve siyasi parti ilişkileri. En son saydığımız ilişki, belediyecilik başarısıyla bağlantılı olmadığından ve “başka faktörler” tarafından biçimlendiğinden, yazımızda bu konuyu değerlendirme dışı bırakacağız.

Yerel halk, belediyenin ölçeği ne olursa olsun, belediye başkanlarıyla temas edebilme olanağını önemli görmektedir. Çoğu zaman da bu temasın sorun çözücü yönü ikinci plandadır. Ortalama 100.000 nüfus ölçeğine kadar olan beldelerde, başkanın “görünürlüğü” her şeyin önünde gelmektedir.

Belediye başkanları, yönetim ve siyaset arasındaki ilişkide dengeyi temsil etmekle birlikte, çoğu zaman başkanların siyaset yönü ağır basmakta, belediye bürokrasisi ise yönetimi temsil etmektedir. Bazı belediye başkanları daha “bürokratik” davranarak katı kuralcı bir yönetim anlayışı sergilerken, bazıları da oldukça esnektir. Doğrusu nedir? 

Cevap, şu cümleden gizlidir: “Belediyecilik sadece bürokratlara bırakılamayacak kadar siyasi, sadece siyasi reflekslerle hareket edilemeyecek kadar da teknik bir iştir.” 

Merkezi yönetimle belediye ilişkinlerindeki dengenin kurulması da belediye başkanlarının yönetim pratiğine bağlıdır.

Bu durumda kim başarılı? sorusunun cevabı, “ilişkileri iyi yönetebilenler başarılıdır” şeklinde olabilir.

Ancak ilişki yönetimi de tek başına bir anlam ifade etmez. Kamu hizmeti bakımından konu değerlendirildiğinde, tekrar seçilebilen değil, görev süresi geçtikten belli bir süre sonra yaptığı hizmetlerle anılan, fark yaratan belediye başkanları başarılıdır. Kentte uyguladığı bir projeyle kent ekonomisine uzun soluklu gelir sağlayan, örneğin uluslararası bir festivalle kent yaşamını canlandıran, yurttaşlara yönelik sosyal projelerle toplumsal sorunlara dokunabilen, kenti markalaştırabilen, kent içi trafik ve otopark sorununu çözebilen, deniz ulaşımı için proje uygulayabilen, tarımsal kalkınma fikirleri üretebilen, kent imarını planlayabilen, afet yönetimine senaryolarıyla hazır olan başkanlar başarılıdır. 

Tabii ki bu sorunları çözerken de kamu yararını gözeten başkanlar başarılıdır. Örneğin, otopark sorununun çözümünü yol kenarına park eden araçlardan park parası toplamakta arayan değil de yeraltı otoparkları, viyadükler ve çevre yolları yapabilen başkanlar başarılıdır. Kenti inşaatla değil de parklarla, yeşil alanlarla donatabilen bir başkan başarılıdır. Kısacası, toplumsal yaşamda fark yaratan ve “kendi ismiyle anılan hizmeti olan” başkan başarılıdır. Her belediye başkanının oturup, benim hangi hizmetim acaba unutulmayacak?, diğer başkanlardan farklı olarak ben ne yaptım? diye düşünmesi gerekmektedir. 

Sonuç olarak, ilişkilerinde dengeyi tutturabilen, yaptığı hizmetlerle isminin anılmasını sağlayan belediye başkanı başarılıdır. Bunun dışındaki günlük belediye işlerini sürdüren başkanlar ise belediye başkanı değil, belediye yöneticisidir.