Aleyna İlay Emenli “Demokrasi ve Katılımcılık Çerçevesinde Yerel Yönetimlerde Denetim”

Demokrasi ve katılımcılık çerçevesinde yerel yönetimlerde denetim hakkında konuşmadan önce yerel yönetim kavramından bahsedelim.

Yerel halkın seçtiği ve mahalli müşterek gereksinimlerini karşılayacak kamu hizmetlerini sağlayan kurumlar yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimler sadece idari niteliğe değil aynı zamanda siyasi ve toplumsal niteliğe sahip kurumlardır. Yerel yönetimler halkın kendi kendini yönetmesine ve temsilci seçmesine olanak vermeleri açısından demokratik niteliğe sahiptirler.

Yerel yönetimlerin varlığı özgürlük, etkinlik ve demokratik yönetim amaçlarını da beraberinde getirir. Yerel yönetimlerde özgürlüğün sağlanması sürdürülebilir bir demokratik toplumun oluşması açısından önemlidir. Yerel yönetimlerin sağladığı özgürlük bireylerin temel haklarını kullanmalarına fırsat tanımaktadır. Yerele en yakın yerden hizmet verilmesi ise, ihtiyaç ve beklentilerin daha iyi anlaşılarak etkin bir şekilde karşılanmasına olanak verir. Bu sayede halkın kamusal mal ve hizmetlerin üretiminde aktif rol alması sağlanır.

Merkez yerel ilişkileri siyasi, ekonomik, idari ve sosyal yapıların etkileşimleri sonucunda şekillendiği için çok değişkenli bir yapıya ve farklı dinamiklere sahiptir. Örneğin, Avrupa Birliği üye ülkeleri, İskandinav ülkeleri köklü bir yerel yönetim anlayışını benimserken, Türkiye, Fransa, İtalya merkezi yönetimin güçlü olduğu ülkelerdendir.

Yerel yönetimler yürütülebilir ve sürdürülebilir karar almada yetersiz kalabilirler. Bu durum çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir. Halkın aktif siyasi katılımı yetersiz olabilir, demokratik nitelikler yetersiz olabilir, mali özerklik ve mali kaynak yetersizliği veya nitelikli personel eksikliği gibi sebeplerden söz edilebilir. Yerel yönetimlerin yerel kamu hizmetleri üzerindeki yetki ve sorumlulukları tüm bu nedenler etrafında şekillenir ve gelişirler.

Devletin bireylere sunacağı tüm hizmetlerin merkezden üretilmesi ve dağıtılması masraflı bir yöntem olup yerel halkların ihtiyaçlarına yönelik olması da bir o kadar zordur. Bu noktada merkezi yönetim ve yerel yönetimin birlikte çalışması hızlı, etkili ve verimli kamu hizmeti sunulması açısından önemlidir.

Hizmetlerin hızlı, etkili bir şekilde sunulması ve yerelin ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte olması için merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin iş birliği yapması gereklidir. İş bölümü yereldeki topluluğu oluşturan bireylerin yerel yönetimde aktif siyasal katılımını da içerdiği için demokratik ilkelerin önemini de ortaya koymaktadır. Yerel işlere halkın katılımı ve denetimi yerel yönetimlerin demokratik yapısını ortaya koymaktadır

Ulusal birlik ve bütünlüğün korunması amacıyla yerel yönetimler milli iktisadi ve sosyal politikaları uygulamalıdır. Ulusal birliğin sağlanması açısından yerel yönetimler önemli idari, siyasi ve toplumsal araçtırlar. Bu yönüyle ulusal-yerel ilişkisi üzerinden halkın yönetime katılımı ve demokratik denetimi de mümkün olabilmektedir. Ancak yerel yönetimler merkezi yönetimin de kurumsal denetimine tabi olmaktadır.

Yerel yönetimler üzerinde yapılan bu denetim aynı zamanda yerel özerkliğin sınırlarını da belirleme özelliğine sahiptir.  Merkezi yönetimin denetim ve gözetimi, kamu hizmetlerinin eş zamanlı ve uyumlu olarak görülmesi açısından önem teşkil etmektedir. Aynı zamanda yerel yönetim kadrolarına gelen bürokratların kendilerine verilen yetki doğrultusunda hareket etmelerini sağlar. Kayırmacılık ve liyakatsizliği de önlemeyi amaçlar. Aynı zamanda gözetim ve denetim yerelde yaşayan halkın menfaat ve çıkarlarını korumaya imkan verir. 

Aleyna İlay Emenli

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı 4. Sınıf Öğrencisi