Performans Kriterleri Gerekçesiyle Belediye Personelinin Sosyal Denge Tazminatından Kesinti Yapılabilir mi?

Sosyal Denge Tazminatının yasal dayanağı, 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 15’inci maddesi ile 04/04/2012 tarih ve 6289 sayılı yasanın 22.maddesi ile değiştirilen 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 32. maddesidir.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun “Mahalli idarelerde sözleşme imzalanması” başlıklı 32’nci maddesinde; “27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Belediye personeline ödenecek sosyal denge tazminatının aylık tutarının belirlenmesine ilişkin 27/06/1989 tarihli ve 375 sayılı KHK’nin Ek 15 inci maddesinde; “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.

Biz burada bu hukuki hükümleri de dikkate alarak; bir ilçe belediyemizin personelinin sosyal denge tazminatında performans kriterleri gerekçe gösterilerek kesinti yapılması ve bunun üzerine ilgili personelin kesintinin iptal edilmesi itirazını belediyenin reddederek, kararını uygulaması nedeniyle konunun Kamu Denetçiliği Kurumuna intikal etmesi üzerine verilen kararı değerlendirme konusu yapacağız.

Kamu Denetçiliği Kurumu’na yapılan başvuruda personel özetle;

“2022 yılı Şubat ayında kendisine ödenen sosyal denge ödemesinden 1/5 oranında kesme cezası verildiğini, 2014 yılından beri belediyede hizmet verdiğini, ilk kez performansı düşük olduğu gerekçesi ile sosyal denge kesme cezası verildiğini, performansların neler olduğunu, neye göre belirlendiğini, belirlenmiş ise kendisinin eksikliklerinin neler olduğunu, böyle bir eksiklik var ise kendisine ne zaman iletildiğini, bu soruların hiçbirinin cevabı olmadığını, performans gibi göreceli bir kavramın 4688 sayılı Kanun kapsamında sözleşmeye dahil edildiğini, bu konunun kanunla uzaktan yakından hiçbir ilgisi bulunmadığını, bu kesintinin tamamen kanunsuz ve keyfi gerekçelerle yapıldığını, bu konuda emsal teşkil eden Danıştay kararları bulunduğunu belirterek hukuksuz yapılan kesintinin ödeneceği tarihe kadarki yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesini” talep etmiştir.

Belediye de savunmasında yetkili sendika ile imzaladığı toplu sözleşmeyi öne sürerek özetle;

“Taraflar sözleşme serbestisi ilkesi gereğince sözleşmenin kapsamını, işverenin hak ve yükümlülüklerini, sendika ve sendika üyelerinin hak ve yükümlülüklerini, yararlanma şartlarını, memurlara sağlanan yardımları, performans değerlendirme kriterlerini birlikte oluşturmuştur. Sosyal Denge yardımı ödemelerini belirli kritere bağlamakta kamu yararı bulunmaktadır. Sosyal Denge Sözleşmelerine performans değerlendirmesi ve çalışma düzenine ilişkin hüküm koymak 4688 sayılı yasaya aykırı da değildir. Kaldı ki 4688 sayılı yasada performans değerlendirme kriterleri konulamayacağına ilişkin bir yasak bulunmadığı gibi mezkur yasa yedek hüküm olup bu kanunda düzenlenmeyen hususlar hakkında sözleşme ile düzenleme yapılabileceği sözleşme imzalama mantığı ile çelişmemektedir.

Sözleşmeyle verilen hakların kazanılmış hak olmadığı, personelin çalışmaya teşvik edilerek kurumun üstlendiği kamu hizmetlerinin daha iyi yürütülmesi amacıyla, personele ödenecek sosyal denge tazminatı tutarının, performansa dayalı bir sistemle, farklı oranlar esas alınarak belirlenmesine imkan tanındığı, kanun gereğince en çok üyeye sahip sendika arasında imzalanan sosyal denge sözleşmesine ilave hükümler koymak (performans kriterleri, çalışma düzeni, ödül ve ceza vb. gibi) hukuka ve mevzuata uygun olduğu her türlü şüpheden uzaktır.” ifadesinde bulunmuştur.

Yetkili sendika olan Memur-Sen Konfederasyonu Belediye ve Özel İdare Çalışanları Sendikası ise;

“Yerel yönetimlerdeki güncel uygulamaya değinmeksizin ilgili belediye ile yaptığı sözleşmeye dayanarak geçmişte yaygın olan performans kriterlerini esas alan uygulamayı işaret ettiği, ilgili yargı kararları ve toplu sözleşme hükümleri gözetilerek ilgili belediyenin Sosyal Denge Sözleşmesi’nde hukuka aykırılık bulunmadığı” yönünde şikayet edilen idare ile aynı yönde görüş sunmuştur.  

Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından yapılan değerlendirme neticesinde; 

“İlgili mevzuat ve yargı kararları çerçevesinde Toplu Sözleşmede görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere yer verilmesine rağmen somut olayda söz konusu kriterlerin idarece farklı yorumlanarak takdir yetkisi kapsamında Sosyal Denge Sözleşmesine bazıları açık şekilde subjektif nitelik taşıyan, diğer bazıları ise Devlet Memurları Kanunu’nda düzenlenen disiplin suçları için belirlenmiş fiilleri içeren çeşitli kriterlerin düzenlenmesi suretiyle 2022 yılı Şubat ayında başvurana ödenen Sosyal Denge Tazminatının 1/5 oranında kesme cezası verilmesinin hukuka, hakkaniyete ve insan haklarına aykırı olduğu tespit edildiğinden, başvurandan yapılan kesintinin yasal faiziyle birlikte başvurana ödenmesi ve ilgili belediyenin subjektif kriterler içeren performans formu düzenlemek suretiyle Sosyal Denge Tazminatından kesinti yapmasına yönelik uygulamayı sonlandırması gerektiği” sonuç ve kanaatine varılmıştır. 

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kararı isabetli ve yerinde olmakla birlikte idarenin sosyal denge tazminatında performans kriterlerini gerekçe göstererek kesinti yapmasını sadece subjektif değerlendirme ve performans kriterleri içinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda düzenlenen disiplin suçları için belirlenmiş fiillerin bulunması açısından sakıncalı bulması bu tür uygulamaların tamamen önünü kapatacak mahiyette olmamıştır.

Anayasal ilke olarak Devlet memurlarının özlük haklarının ancak kanunla düzenlenebileceğini, Devlet memurları ve kamu görevlileri ile ilgili toplu sözleşmeye ilişkin usul ve esasların da 4688 sayılı Kanunla ve 375 sayılı KHK ile düzenlenmiş bulunduğunu göz önüne alırsak sosyal denge tazminatından yararlanma noktasında 4688 sayılı Kanun ve 375 sayılı KHK’da düzenlenmeyen herhangi bir koşula bağlanmasının hukuken mümkün bulunmadığını söyleyebiliriz. 

Kaldı ki normlar hiyerarşisinde üst hukuk normu olarak yer alan Kanun ve KHK ile düzenlenmiş bulunan özlük hakları ve mali hakların hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan bir düzenleyici işlemle başka bir ifadeyle subjektif bir işlemle kısıtlanamayacağı da genel kabul görmüş bir hukuk uygulamasıdır.

Dolayısıyla belediyeler ile yetkili sendika arasında yapılan sözleşmelerde kamu görevlilerinin sosyal denge tazminatlarına, doğrudan amirlerin subjektif değerlendirmesine yol açabilecek Performans Değerlendirme Formları ile kısıtlama getirilmesi veya kesintiye gidilmesi; somut ve objektif ölçüler yerine idarenin/amirlerin subjektif değerlendirmesine bağlı kriterlerin getirilmesi, böylelikle kanunla düzenlenmesi gereken memurların ve diğer kamu görevlilerinin özlük hakları ve mali haklarının Sosyal Denge Sözleşmesinde yer verilen performans kriterleri yoluyla kısıtlanması hukuken kabul edilebilir bir uygulama değildir.

Somut, öngörülebilir, objektif ve hukuka uygun olmayan, idarelerce farklı yorumlanabilecek, takdir yetkisinin subjektif kullanılmasına yol açabilecek değerlendirme kriterleri ile kamu görevlilerinin özlük hakları ve mali haklarının düzenlenmesi kabul edilemez.

Burada dikkatimizi çeken bir başka husus da belediye ile sözleşme imzalayan yetkili memur sendikasının da yapılan kesintiye itiraz etmemesi ve performans kriterleri gerekçe gösterilerek sosyal denge tazminatında kesinti yapılmasını hukuka uygun görmesi olmuştur. Sendikaların idarenin subjektif değerlendirmelerine öyle veya böyle kapı aralaması, yetkili sendika üyesi olmayan veya herhangi bir sendika üyesi olmayan kamu görevlileri üzerinde baskı oluşmasına yol açabilecek uygulamalara zemin hazırlaması bakımından doğru bir yaklaşım değildir.

Kararın tam metnini okumak için tıklayınız.