Belediye Başkan Yardımcıları Özelinde, Belediye Çalışanlarının Ek Gösterge ve Tazminat Talepleri

Uzun zamandan beri, kamu personelinin ek göstergeleri gündemi işgal etmekte, kimlere ne kadar ek gösterge verileceği ise merak konusu olmaya devam etmektedir. 

Yapılacak olan ek gösterge iyileştirmeleri, hiç şüphesiz mevcut maaşları etkiliyor. Ancak, en önemli beklenti ise emekli maaşlarına yansımaları olmaktadır.

Daha önce değişik vesilelerle bu konuyu detayları ile incelemiş olmamız nedeniyle, çok teferruata girmeden özellikle belediye başkan yardımcılarının neden ek göstergelerinin yükseltilmesi gerektiğine değineceğiz. Bununla birlikte, diğer belediye personelinin de ek göstergelerinin bir iyileştirmeye tabi tutulmasının da kaçınılmaz olduğunu ifade etmeliyiz.

“3600 ek gösterge” ifadesi ile sembolleşen ek gösterge artışının sadece belli unvanlara verilecek 3600 ek gösterge ile sınırlı kalması beklenemez. Bugüne kadar ek gösterge artışı, daha çok polis, öğretmen ve sağlık görevlileri açısından gündeme getirilmiş, ancak bunun dışında hangi unvan ve kadroların dahil edileceği üzerinde hiçbir açıklama yapılmamıştır.

İfade etmeliyiz ki, ek gösterge rakamlarının, görev ve unvan/kadro farkı, öğrenim durumu, kadro derecesi ve bulundukları hizmet sınıflarına göre ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek ek göstergelilerle, düşük ek göstergelilerin arasındaki uçurumun daha fazla açılmamasına dikkat edilmesi şarttır. Aynı şekilde, görev ve sorumluluğu farklı ve ağır olanlarla, diğerlerinin ek göstergelerinin aynı ya da çok yakın olmamasına dikkat edilmesi şarttır.

Ek gösterge düzenlemesinde etkili olacak husus, kadro ve unvan itibariyle görev, yetki ve sorumluluk kriterlerinin dikkate alınması olmalıdır.

Belediyeler, ek gösterge düzenlemesinde ayrı bir başlık altında değerlendirilmelidir.

Mevcut ek gösterge tablosunda, mahalli idarelerde bulunan hemen hemen tüm kadrolara ve unvanlara yer verilmesine rağmen, Müdür ve Şube Müdürü kadro ve unvanlarına yer verilmediği görülmektedir. Yapılacak düzenleme bu çerçevede değerlendirilmeli, mahalli idareler ayrı bir bölümde düzenlenmelidir.

Belediye başkan yardımcıları aleyhine olan durum giderilmeli, 11 yıl önce yapılan haksızlık telafi edilmelidir.

Büyükşehir belediyelerindeki daire başkanları, büyükşehir belediyelerine bağlı idarelerdeki daire başkanları ve belediye başkan yardımcılarının ek göstergeleri aynı, yani 3000 iken, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 22 nci maddesinin ikinci fıkrasında 24/10/2011 tarih ve 661 sayılı KHK’nin 60 ncı maddesi ile yapılan değişiklikle birlikte büyükşehir belediyelerinde bulunan daire başkanlarının ek göstergeleri 3600’e yükseltilmiş, belediye başkan yardımcıları ile bağlı kuruluşlardaki daire başkanlarının ek göstergeleri 3000 rakamında bırakılmıştır.

Belediyelerde, yönetici konumunda olan ve belediye başkanından sonra en büyük sorumluluğu taşıyan belediye başkan yardımcıları, emirlerinde çalışan mühendisler ile belediyelerdeki müfettiş ve diğer bazı unvanlı personelden daha düşük ek gösterge almaktadırlar. Belediyede çalışan 1. dereceye sahip yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar, şehir plancısı ve bölge plancısı unvanına ait kadroların ek gösterge rakamları 3600 olmasına rağmen, belediye başkan yardımcılarının ek göstergesi ise 3000’dir. Yönetim sorumluluğunu üstlenen ve hiyerarşik olarak daha üst pozisyonda olan bir Belediye Başkan Yardımcısının maiyetindeki bir unvana sahip görevliden daha düşük rakamdan ek gösterge alması kabul edilebilir bir durum olmadığı gibi, hakkaniyetli de değildir.

Sorun sadece, ek göstergeden ibaret değildir. Belediye başkan yardımcılarının makam tazminatı hakları da mevcut değildir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli Kamu Görevlilerinin Yararlandıkları Makam Tazminatı Göstergelerini belirleyen IV sayılı Cetvelde, Büyükşehir Belediyesi Kanunundaki düzenleme delaletiyle büyükşehirdeki daire başkanları ile Belediye Müfettişi ve İç Denetçiler makam tazminatı ödemelerinden faydalanmakta iken belediye başkan yardımcılarının bu hakları da mevcut değildir.

Bu nedenle, belediye başkan yardımcıları açısından bir haksızlık unsuru da budur ve bu konuda da bir çalışma yapılması çok elzemdir.

Meclis üyesi başkan yardımcıları ile atanmış başkan yardımcıları arasında ücret uçurumu mevcuttur.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49 uncu maddesinin 7. Fıkrasında yer alan “Norm kadrosunda belediye başkan yardımcısı kadrosu bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50.000’e kadar olan belediyelerde 1, nüfusu 50.000-200.000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200.000-500.000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500.000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine Belediye Başkanına verilen ödeneğin 2/3’ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilendirilir.” hükmü doğrultusunda görevlendirilen belediye başkan yardımcılarının, aynı işi yapan 657 sayılı Kanuna tabi belediye başkan yardımcılarından nüfusu fazla olan belediyelerde daha fazla ödenek almaları sonucunu doğurmaktadır. Bu durum hem eşit işe eşit ücret ilkesine aykırılık teşkil etmekte, hem de iş barışını zorlamaktadır. 

Büyükşehir bağlı kuruluşlarındaki daire başkanlarının ek göstergeleri ve diğer hakları da düzenlenmelidir.

Yukarıda bahsini ettiğimiz 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 22 nci maddesinin ikinci fıkrasında 24/10/2011 tarih ve 661 sayılı KHK’nin 60 ncı maddesi ile daha önceleri, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ile bağlı kuruluş Genel Müdürlerinin ek göstergeleri birbirinden farklı iken yapılan değişiklikten sonra, ek göstergeler eşitlenmiş ve genel sekreter kadrosuna atananların, genel idare hizmeti sınıfına dahil bakanlık genel müdürleri ile aynı rakamda ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatı almaları hükme bağlanmıştır.

Yapılan bu düzenleme, bir eşitsizliği ortadan kaldırırken başka bir eşitsizlik sonucunu doğurmuştur. Buda, Büyükşehir Belediyesindeki daire başkanları ile bağlı kuruluşlar arasındaki daire başkanları arasında olmuştur. Ek gösterge cetvelinde her iki daire başkanlıkları aynı kategoride (sırada) değerlendirilerek, ek gösterge rakamı 3000 olarak öngörülmüş iken, belirtilen değişiklikle getirilen “…. 1. hukuk müşaviri ve daire başkanlığı kadrosuna atananlar ise bakanlık daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatlarından … aynen yararlanırlar.” hükmü ile eşitsizlik ortaya çıkmıştır. Bu değişiklik sonucunda, büyükşehir bünyesindeki daire başkanlarının ek göstergesi 3600 olurken, bağlı kuruluşlardaki daire başkanlarının ek göstergesi 3000 rakamında kalmıştır.

Yapılacak çalışma ile bu yanlışlıkta düzeltilmelidir.

Mahalli idare birlikleri genel sekreterlerinin ek göstergeleri düzenlenmemiş durumda, bu noksanlıkta giderilmelidir.

Bilindiği üzere, 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile ülkemizdeki mahalli idare birlikleri farklı bir döneme girmiş, ulusal düzeyde mahalli idare birlikleri oluşturulmuş, bunun yanında bölgesel nitelikte diyebileceğimiz belediye birlikleri ve diğer hizmet birlikleri hayat bulmuştur.

Ancak, bu birliklerde bulunan genel sekreter ve genel sekreter yardımcılıkları için herhangi bir ek gösterge rakamı mevcut değildir.

Bu kadrolarda görev yapan kamu görevlilerinin aylıklarının hesaplanması ve emeklilik haklarında büyük bir belirsizlik söz konusudur.

Belediyelerdeki diğer yöneticilerin de ek göstergeleri yükseltilmelidir.

Ek gösterge tablosunda, mahalli idarelerdeki Müdür ve Şube Müdürü kadro ve unvanlarına yer verilmemiş, bunlar “bu sınıfa (GİH) dahil olup da yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan” şeklinde sınıflandırılmış, bunlardan yükseköğretim görenlerin 1 ve 4 üncü dereceler itibariyle sırasıyla 2200, 1600, 1100 ve 800 rakamlarında, diğerlerinin, 1 ve 4 üncü dereceler itibariyle sırasıyla 1500, 1100, 800 ve 650 rakamlarında ek gösterge almaları öngörülmüştür.

Buna karşılık bakanlıkların il müdürleri 3000 ek gösterge rakamından yararlanmaktadırlar. İl müdürü ile belediyedeki müdürlerin eşit tutulamayacağı şeklinde itirazlar gelebilir. Olaya, üstlenilen görev ve sorumluluk açısından bakmak yerinde olacaktır. Belediyelerdeki şube müdürü ve müdürler çoğu zaman, bahsedilenlerden daha ağır yükler altına girmekte ve sorumluluklar üstlenmektedirler.

Uğradıkları haksızlıkların giderilmesi için belediye başkan yardımcılarımız yoğun mesai veriyor.

Belediyelerde özellikle, belediye başkan yardımcıları yukarıda belirttiğimiz eşitsizliklerin ve mağduriyetin giderilmesi için bir çok çalışma yapmışlar, kamuoyu oluşturma yönünde gayret göstermişlerdir. Bu konuda Kanun teklifi haline getirilen bir çalışmanın örneğini benimle de paylaşmış bulunuyorlar.[1] O çalışmanın gerekçelerinde öne çıkan birkaç hususu alıntılayarak sizinle paylaşmak istiyorum. 

“657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli I sayılı Kamu Görevlilerinin Yararlandıkları Ek Göstergeleri Düzenleyen Cetvelde; Belediye Başkanının emrinde çalışan Belediye müfettişleri, mühendisler, iç denetçiler vb. memurlar 3600 ek göstergeden yararlandıkları halde metropol ilçe belediyelerinde görev yapan Belediye Başkan Yardımcıları 3000 ek göstergeden yararlanmaktadır. 

5216 sayılı Kanunun 22. maddesinde yapılan düzenleme ile de Büyükşehir Belediyesi daire başkanları ve bağlı Genel Müdürlüklerdeki daire başkanlarının durumları iyileştirilmiştir. 

Aynı büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde görev yapan büyükşehir belediye başkanlığında görevli daire başkanları, metropol ilçe belediye başkan yardımcılarına göre daha iyi özlük haklarına sahiptir.

Bu nedenle metropol ilçelerin de bulunan ve 1. dereceli kadrolarda görev yapan belediye başkan yardımcıları icra makamı olarak görev ve sorumlulukları bakımından da değerlendirildiğinde yukarıda sayılan kadro unvanlarından daha fazla görev ve sorumluluğa sahiptir. Bu doğrultuda da nüfusu 250.000’in üzerindeki belediyeler ve metropol ilçe belediye başkan yardımcılarının ek göstergelerinin büyükşehir belediyelerindeki daire başkanı kadrolarıyla bakanlıklardaki daire başkanlarının ek göstergeleriyle aynı olması ve bu konuda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun IV sayılı Makam Tazminatı cetvelinin 8. maddesinin (c) bendine eklenmesi gerekmektedir. Bu düzenleme yapılmaz ise belediye başkan yardımcıları emekli olduğunda, çalışırken elde ettikleri gelirlerine göre büyük bir düşüş meydana gelmektedir. Yapılacak düzenleme ile büyük sorumlulukları bulunan ve icracı konumda olan belediye başkan yardımcılarının hem çalışırken hem de emeklilik haklarındaki kaybı önleyerek eşitlik sağlanmış olacaktır.

Teklif edilen yasal düzenleme ile bu haksızlık ve eşitsizlik ortadan kaldırılmış olacaktır.”

Çalışmada, ilçe belediyeleri nüfus ayırımına tabi tutularak, bir sınıflandırma yapılmıştır. Bu husus işe çalışmada şu şekilde yer almıştır:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunun “Zam ve Tazminatlar” başlıklı 152. maddesi uyarınca yürürlüğe konulan 2005 yılına ilişkin 14.02.2005 tarihli ve Bakanlar Kurulu Kararına ekli II sayılı Cetvelin (KADROLARI GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFININ 1. DERECESİNDE BULUNANLARIN EK GÖSTERGELERİ) 3. bendinde bulunan mahalli idareler ile bağlı kuruluşlarında görev yapanların bulunduğu bölüme il belediyeleri, nüfusu 250.000 ve üzeri ilçe belediyelerinin belediye başkan yardımcısı kadrosunun da eklenerek ek göstergelerinin  büyükşehir belediye başkanlıklarında görevli daire başkanları, bakanlıklardaki daire başkanlarının ek göstergeleri ile aynı olacak şekilde düzenleme yapılması,

Ayrıca; IV Sayılı Makam Tazminatları Başlıklı Cetvelin 8. Bendinin (C) fıkrasında yer alan iç denetçiler ibaresinin yanına Belediye Başkan Yardımcıları ibaresinin eklenerek gösterge rakamının 2000 olarak belirlenmesi ile Makam Tazminatı belirlenmesi,

2008/13694 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına Ekli “Görev Tazminatı ödenmesi hakkında kararın yürürlüğe konulması ile 375 sayılı KHK’nin 1. maddesinin (c) bendine göre görev tazminatı göstergeleri başlıklı kısmında belirtilen 1. dereceye atanmış İç Denetçilere ödenen 8000 gösterge olarak ödenen görev tazminatının % 80’i Belediye Başkan Yardımcılarına da görev tazminatı ödenir şeklinde belirlenmesi,

Anlaşılmaktadır ki, beklenti ek gösterge, makam tazminatı ve görev tazminatı konusunda yoğunlaşmaktadır. 

Bizim baktığımız noktadan sorunun çözümü basittir. Yeter ki çözülmesi istenilsin.

Bu değerlendirmemizle aslında şu ana kadar bir resim çekilmiştir. Çekilen resmin güzelliği birazda, verilen poza bağlıdır. Ne yazık ki, çektiğimiz resme ait poz güzel değildir, çektiğimiz resimde haliyle güzel çıkmamıştır.

Konuların tekrarına girmeden öncelikle bilinmesini isteriz ki, bu değerlendirmeyi yaparken, ister istemez bazı kıyaslamalara girmemiz kaçınılmaz olmuştur. Zira, kıyasa başvurmadan konunun net bir şekilde ortaya konması da imkansız hale gelebilecektir. Ancak buradaki amacımız, kıyas yaparken verilerini değerlendirme konusu yaptığımız unvanların (mühendis vb teknik personeller ile büyükşehir belediyesi daire başkanı veya genel sekreter yardımcıları, müfettişler, iç denetçiler vb) aldıkları rakamların fazla veya hakkaniyetsiz olduğu hususu değil, bu rakamlardan yola çıkarak değerlendirme konusu yaptığımız unvan ve kadroların rakam ve oranlarının durumunu ortaya koyabilmektir.

Genel olarak şunu ifade etmeliyiz ki, ek gösterge konusu kamuya mal olmuş, kamu görevlileri beklenti içerisine girmiştir. Dolayısıyla bu sorunun çözülmesi kaçınılmazdır.

Çözüme giderken, yukarıda da belirttiğimiz üzere, sadece belli meslek mensuplarının ele alınması mevcut adaletsizlik ve eşitsizliklere yenilerini ekleyecektir. Bu nedenle, bu konunun kadro ve unvan eşitliği/farklılığı ile yetki ve sorumluluk ağırlığı/farklılığı temelinde ele alınması, yönetici sorumluluğu olanların maiyetindekilerden düşük olmayacak ek göstergelere tabi tutulması uygun olacaktır.

Konuya mahalli idareler özelinde baktığımızda (örnekleri sadece belediyelerden vermemize rağmen, değerlendirmelerimiz il özel idareleri açısından da geçerlidir.), ifade ettiğimiz eşitsizliklerin ortadan kaldırılması;

– Büyükşehir belediyeleri ile bağlı kuruluşlarındaki aynı unvana ve kadroya sahip olanların ek göstergelerinin eşitlenmesine ve yükseltilmesine,

– Belediye başkan yardımcılarının ek göstergelerinin yükseltilmesine, bu yapılırken belediye ölçeklerine göre ufak farklılıklar getirilmesine, il belediye başkan yardımcılarının ve belli bir nüfusun üstündeki ilçe belediyesi başkan yardımcılarının ek göstergeleri daire başkanlarının ek göstergeleriyle aynı seviyeye getirilmesine, diğer ölçektekilerin bunlara kıyaslanarak, ancak çok büyük farklar olmayacak şekilde kademelendirilmesine,

– Belediyelerdeki birim müdürleri ve büyükşehir ve bağlı kuruluşlardaki şube müdürlerinin ek göstergeleri de gözden geçirilerek, en az Mühendis ve eşitlerine verilen ek göstergeye yükseltilmesine,

– Belediye başkan yardımcıları ve büyükşehir bağlı kuruluşlarındaki daire başkanları için de, görev ve makam tazminatı getirilmesine,

– Mahalli idare birlikleri genel sekreterleri ve genel sekreter yardımcıları için hiç düzenlenmemiş olan ek gösterge, hatta görev ve makam tazminatları düzenlenmesine,

Bağlıdır.

Sonuç itibariyle burada ifade etmediğimiz kadro ve unvanların ek göstergeleri, görev ve makam tazminatları da toptancı bir anlayışla ele alınarak, görev, yetki ve sorumluluk temelinde gözden geçirilmeli ve iyileştirilmelidir.

Muhakkak ki, bu satırları okuyanlar ifade ettiğimiz için rakam önermemizi de beklemektedirler. Burada ifade ettiğimiz unvan ve kadrolar için rakam verebilmemiz, büyük resmi görmemize bağlıdır. Tüm kadroların masaya yatırılarak görev, yetki ve sorumluluk ekseninde bir analize tabi tutulması ve rakamların buna göre hakkaniyetle belirlenmesi en uygunu olacaktır.

Bizden istenildiğinde veya bütüncül çalışmaya vakıf olduğumuzda, rakamsal tekliflerimizi de paylaşacağımızın, bu konuda Mahalli İdareler Araştırma ve Geliştirme Merkezi (MİARGEM) olarak da elimizde yapılmış çalışmaların bulunduğunun, peşinen bilinmesini ifade etmek isteriz.


[1] Çalışmasını benimle paylaşan Etimesgut Belediye Başkan Yardımcımız Alaattin Sonat beye teşekkür ediyorum.