Belediyeler Neden Bütçe Açığı Verir?

Kamu idareleri açısından bakıldığında kamu harcamaları ile gelirlerini ayrıntılı biçimde gösteren, belli bir dönem için harcamaların yapılmasına ve gelirlerin toplanmasına izin veren hukuksal bir belgedir.

Belediyeler için bütçe ise, mali yıl içindeki gelir ve gider tahminlerini gösteren, gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına izin veren bir meclis kararıdır.

Doç. Dr. Gencay Karakaya’nın (https://belediyehaber.net/2021/05/01/buyuksehir-belediyeleri-2019-yili-butce-performanslari/)  “Büyükşehir Belediyeleri 2019 Yılı Bütçe Performansları” yazısını dikkatle okudum. Yazıda geçen ibareyle ifade edecek olursak bu değerlendirmede “Sayıştay denetiminden geçmiş 2018 yılı büyükşehir belediyeleri bütçe performansları, 2019 yılında daha bütüncül ve karşılaştırmalı olarak işlenmiştir.”  

“2018 yılı bütçe verilerine göre Trabzon ve Muğla Büyükşehir belediyesi dışında 30 büyükşehir belediyesinden 28 tanesi bütçe açığı vermiştir. 2019 yılı bütçe verilerine göre 30 büyükşehir belediyesinden 11 tanesinin bütçe açığı vermediği olumlu bir gelişme olarak göze çarpmaktadır.

2018 yılında bütçe açığı vermeyen Muğla Büyükşehir Belediyesi 2019 yılında da açık vermezken Trabzon Büyükşehir Belediyesi 14,9 milyon TL bütçe açığı vermiştir.” Kaldı ki ülkemizde salgının olumsuz etkileri ve salgının getirdiği ekonomik yükümlülükler 2020 Mart’ından ortaya çıkmaya başlamış olup 2019 yılı normal bir bütçe yılı olmuştur.

Mevzuatımıza göre; kamu idareleri, kamu hizmetlerinin istenilen düzeyde ve kalitede sunulabilmesi için bütçeleri ile program ve proje bazında kaynak tahsislerini; stratejik planlarına, yıllık amaç ve hedefleri ile performans göstergelerine dayandırmak zorundadırlar.

Yine mevzuatımıza göre; ödeneği bulunmayan hiçbir iş için ihaleye çıkılamaz.

O halde belediyeler veya kamu idareleri niye bütçe açığı verir? Bütçe açığı bariz olarak ortada iken hizmet veya yatırım plânlaması yapılabilir mi? Diyeceksiniz ki finansmanını bulur, bütçeye koyar pekâlâ ihaleye de çıkar, diğer satın alma yöntemleri ile de plânlamasını yapar, faaliyetlerini yürütür.

Elbette bu mümkündür, yasaldır, mevzuata uygundur.

Belediyeler açısından bakarsak suyun normal aktığı zamanlarda bütçe açıkları ve buna dayalı borçlanmalar temel hizmetleri aksatacak kadar olumsuz etki yapmayabilir. 

Ancak bir yılı aşkın süredir hayatımızı esir alan, ne kadar süreceği, ne zaman biteceği belli olmayan Kovid-19 salgını gibi beklenmedik durumlarda vatandaş olarak mali yapıları güçlü belediyelere ne kadar ihtiyaç duyulduğu açıkça kendini göstermiştir.

Belediye başkanlarımızla görüştüğümüzde en çok şikayet ettikleri konuların başında “mali imkanlarının yetersiz olduğu, borçlarını ödeyemedikleri, personel giderlerini karşılamakta zorlandıkları” meseleleri gelmektedir. Özellikle büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerimizin bu konudaki sızlanmalarına çokça şahit olmaktayız.

İyi de belediyelerin mali yapılarının kendini dönüştüremeyecek seviyeye gelmesinde tahmini gelirlerin yani gelir bütçesinin bir hayli üzerinde borçlanılmasının rolü yok mudur?

Geri dönüşü olmayan, mahalli müşterek ihtiyaçları karşılamayan, hesapsız ve özensizce plânlanan, ödeneği olmayan daha doğrusu bütçe açığı ve borçlanmayla finanse edilen harcamaların belediyelerimizin mali yapılarını zayıflattıkları aşikâr iken olmazsa olmaz, zaruri hizmetlerin finansmanı dışında hesapsızca borçlanma kabul edilebilir bir idare tarzı mıdır?

Salgın dolayısıyla alınan önlemler doğrultusunda vergi ve harçların ertelenmesi,  işyerlerinin kapanması, ticaretin yavaşlaması, para döngüsünün azalması vatandaşın ve ticaret erbabının gelirlerini olumsuz etkilerken doğal olarak belediyelerin gelirlerini de olumsuz etkilemiştir. Buna mukabil özellikle vatandaşların sosyal yardıma olan ihtiyaçlarının artması ile belediyelerin yükü de mali külfeti de bir hayli artmıştır. 

Kişisel harcamalarımız için banka kredisi kullanmak istediğimizde banka bizden resmi bir gelir belgesi istiyor ve bunu BDDK sisteminden teyid ediyor. Sonra aylık zaruri harcamalarımızı hesap ederek gelirimizin belli bir oranında, aylık ödeyebileceğimiz bir tutarda bize kredi tahsis ediyor.

Çözüm mü?

Kanunda da açıkça belirtildiği üzere kamu idareleri, kamu hizmetlerinin istenilen düzeyde ve kalitede sunulabilmesi için bütçeleri ile program ve proje bazında kaynak tahsislerini; stratejik planlarına, yıllık amaç ve hedefleri ile performans göstergelerine dayandırmak zorundadırlar.

Kişisel borçlanma kriterlerini kamuda uyguladığımızda belediyelerimizin işleri çok daha kolay olacaktır.