İstihdam Sorununun Bir Yansıması: Sözleşmeli Personel Statüsü
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsAppGeçmişin izleri geleceğin beklentilerine ışık tutar. Bunun en önemli yansıması, ülkemizdeki sözleşmeli personel istihdamında yaşanmaktadır. Bu soruna girmeden önce belirtilmesi gerekir ki; hepsinden önemlisi, iş gücü ihtiyacını dikkate almayan ve planlamayan eğitim sisteminin her yıl topluma birçok işsizi katması ve işgücü arz ve talep dengesinin iyice bozulmasıdır. Kamuda istihdam “statü hukuku”na […]Geçmişin izleri geleceğin beklentilerine ışık tutar. Bunun en önemli yansıması, ülkemizdeki sözleşmeli personel istihdamında yaşanmaktadır.
Bu soruna girmeden önce belirtilmesi gerekir ki; hepsinden önemlisi, iş gücü ihtiyacını dikkate almayan ve planlamayan eğitim sisteminin her yıl topluma birçok işsizi katması ve işgücü arz ve talep dengesinin iyice bozulmasıdır.
Kamuda istihdam “statü hukuku”na dayanmaktadır. Bunun anlamı şudur: Kamuda işe girenler, Devletin onlar için öngördüğü şartları temel alıp işe girmektedirler. Esas olan, işe giriş şartlarında, işe girdikten sonra şahısların aleyhine sonuç doğuracak düzenlemeler yapılmamasıdır.
Giriş cümlemizden yola çıkarak söylemeliyiz ki; çok uzağa gitmeye gerek yok, 2011 ve 2013 yıllarında yapılan düzenlemelerle sözleşmeli personelin memur kadrolarına alınması, sözleşmeli personel açısından bu günkü beklentileri doğurmuştur.
Çok iyi bilinmektedir ki, özellikle belediyelerde sözleşmeli olarak işe başlayanların temel beklentisi bu kanaldan Devlet memuru olmak, işe alanların da temel amacı bir kadro gelirse bu kişileri memur yapmaktır.
Tabii ki bu ifade ettiğimiz husus, kamudaki liyakat ve kariyer sistemi açısından tartışılabilir. Özellikle, KPSS ile işe girmek için mücadele edenlerin varlığını da dikkate aldığımızda bu husus, olumsuz veya haksızlık gibi görülebilir.
Ancak, ifade ettiğimiz gibi belediyeler ve diğer kamu kurumlarında sözleşmeli statüde çalışanların tamamının beklentisi memur kadrolarına atanmaktır. İtiraf etmeliyiz ve yetkililer de kabul etmeli ki, bunun böyle olmasının tek sebebi de bizatihi sistemin kendisidir.
Siz, istisnai olması gereken bir istihdam şeklini genelleştirir ve birçok kişiyi bu şekilde işe alırsanız, yıllarca bunları çalıştırır ve başka mecralarda iş hayatı oluşturmalarını engellerseniz, o kişilerin iş güvencesini düşünmek durumundasınız.
Onbinlerce sözleşmelinin iş güvencesinden uzak ve işsiz kalma sendromuyla yaşamasına, bu sonucu doğuran uygulamaların önünü açan Devletin göz yummaması gerekmektedir.
Çözüm çok mu zor?
Çözüm bizce çokta zor değildir. Ancak, çözüm önerilerimizden önce şunun kesin ve temel ilke olarak benimsenmesi gerekmektedir:
“Kamu istihdamının ilk ayağı olan, işe alım ve işe yerleştirme düzenlemeleri herkese fırsat eşitliği sağlayacak şekilde belirlenmeli ve asla delinmemelidir.”
Bugün geldiğimiz noktada kamu kurum ve kuruluşlarında aynı işi yapan, aynı meslek mensubu memur, sözleşmeli personel, daimi işçi ve hizmet alımı (şirket) işçileri bulunmaktadır. Bu durumun doğal sonucu olarak farklı sorumluluklar ve farklı ücretler söz konusu olmaktadır. Bu ise, iş barışını bozan en önemli etkenlerden bir tanesidir.
Asıl sıkıntı, sözleşmeli ve özellikle de hizmet alımı personel çalıştırılmasının genel istihdam şekli haline gelmiş, asıl istihdam şekli olan memuriyet ikinci planda kalmış olmasıdır.
Bu durum ise, kamuda işe girmek için mücadele veren, KPSS’ye giren bir çok kişinin işe girememeyle karşı karşıya kaldığı bir sonucu doğurmakta, belirttiğimiz şekildeki istihdam yöntemleri ise hakkaniyet açısından da sorgulanır duruma gelmektedir.
Algı, “adamı olanın gemisini yürüttüğü” şeklindedir.
Bunun yanında, gerek hizmet alımı personel ve gerekse sözleşmeli personel iş güvencesi açısından tedirgin bir şekilde hizmet görmektedirler.
Belediyelerde, değişen siyasi yapılara göre personel sirkülasyonu olmakta, çalışanların iş sözleşmeleri sona erdirilebilmektedir.
Bu nedenle kamudaki sözleşmeli personele kadro verilmelidir.
Bu husus son kez olarak gündeme alınmalı, bundan sonraki süreçte ise, sözleşmeli personel istihdamı genel istihdam şekli olmaktan çıkarılmalı, KPSS ve Merkezi Yerleştirme uygulaması, iyileştirilerek bu yolla memur istihdamı genel uygulama haline getirilmelidir.