6. Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu Başladı
Geleneksel olarak düzenlenen Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu’nun altıncısı Türkiye Belediyeler Birliği, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Ernst Reuter İskan ve Şehircilik Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde başladı.
Bu yıl altıncısı düzenlenen Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Ernst Reuter İskan ve Şehircilik Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğinde, 25-26-27 Ekim tarihlerinde Ankara’da yapılıyor.
Bu yılki ana başlığı “Dirençli Kentler” olarak belirlenen sempozyum, dirençli kentler konusunda çalışmalar yapan akademisyenleri, siyasetçileri, sivil toplum kuruluşlarını ve özel sektör temsilcilerini bir araya getiriyor.
Üç gün sürecek olan sempozyumun açılış etkinliği Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde gerçekleştirildi. Sempozyumun açılış konuşmaları, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkanvekili Prof. Dr. Şükrü Karatepe, TBB Genel Sekreteri Birol Ekici, AÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve AÜ SBF Dekanı Prof. Dr. Orhan Çelik tarafından yapıldı.
Karatepe: “Doğru teknik ve ilkeleri kullanarak şehirleri kurmamız gerekiyor”
Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkanvekili Prof. Dr. Şükrü Karatepe, Türkiye’de salgın döneminde çok yüksek seviyede doğal afetlerle karşılaşıldığını hatırlatarak “Bir afet yılı geçirdik. Ağırlıklı olarak bilim dünyası salgının ortaya çıkmasının nedenini doğal dengenin bozulmasına bağladı. O nedenle salgın da aslında bir doğal afet. Hepsi esasen bir güvenlik sorunu. Dirençli olmak da güvenli olmak anlamına geliyor. Can ve mal güvenliğin sağlanması için şehirlerin güvenliği söz konusu ise o şehrin dirençli olması gerekiyor.” dedi. Şehirciliğin tarihsel gelişimi hakkında bilgiler aktaran Karatepe, kuralsız, kalitesiz ve hızlı yapılaşmayı işaret ederek; “Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri dirençsiz yapı stoku. İstanbul’da 1 milyon konutun yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor, Ankara’da şu kadar, burada bu kadar… Kendi ellerimizle kurduğumuz dirençsiz şehirlerimiz ortaya çıkıyor.” dedi. Son çeyrek yüzyılda küresel ısınmanın gündeme geldiğini söyleyen Karatepe, “Doğru teknik ve ilkeleri kullanarak şehirleri kurmamız gerekiyor. Artık ‘Yık, yap, tecrübe et, olmazsa yenisi yap’ imkânı kalmamıştır. Bundan sonra deneme yapmaya vaktimiz yok. Kaynağımız da yok.” İfadelerini kullandı.
Ünüvar: “Kontrolsüz bir akış bir müddet sonra şehirlerdeki akışkanlığı azaltıyor.”
Şehirlere yaşanan göçe değinen Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, “Kontrolsüz bir akış bir müddet sonra şehirlerdeki akışkanlığı azaltıyor. İnsanlar şehirlere akıyor da acaba şehirlerde trafik akıyor mu? Yaşam koşulları istendiği gibi akıyor mu? Bunları tartışmamız gerekiyor.” dedi. COVİD-19 salgın sürecinin ülkelerin oluşan olağanüstü problemlere karşı dirençli olup olmadığı konusunda fikir verdiğini bildiren Ünüvar, “Gördük ki COVİD-19 bizi sınadı. İnsanların çılgınca, daha yaşanabilir yerlere gitmek adına doğayla adeta dalga geçercesine evler, konutlar, şehirler yapması; doğayla adeta değişik bir şekilde mücadele etmesi bir müddet sonra doğanın insandan intikam alması şeklinde karşımıza çıktı.” dedi. Dirençli kent çalışmalarının kentlerden değil tabiatın içinden başlaması gerektiğine vurgu yapan Ünüvar şu sözlerle devam etti: “Dirençli olmak, kentlere münhasır değil. Kentler ve hayatın bütün akışıyla ilgili; denizleri, gölleri, iklim şartlarını, buzulları vs. değerlendirmek lazım. Bu toplantının çok hayati ve zamanında yapıldığını da ifade etmek istiyorum. Bu konuları tartışarak ciddi çözüm yolları üretmemiz gerekiyor.”
Ekici: “Şehirlere yönelik tehditleri ortadan kaldırmak ve dirençli kentler oluşturmak için harekete geçmemiz gerekiyor.”
Konuşmasına TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in selam ve saygılarını ileterek başlayan TBB Genel Sekreteri Birol Ekici, şehirciliğin geldiği noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 21’inci yüzyılın şehirler yüzyılı olarak kabul edildiğini belirten Ekici, 2005 yılından itibaren dünya nüfusunun yarısından fazlasını şehirlerin barındırdığını, şehirlerin dünya gayri safi milli hasılasının yüzde 80’inden fazlasını ürettiğini kaydetti. Ekici şöyle devam etti: “Şehirlerde istikrarı, huzur ve güveni bulmak için insanlar şehirlere doğru akın ediyorlar. Şehirler bugün insanoğlunun icat ettiği en karışık organizasyon ve yaşayan bir organizma. Her geçen gün büyüyen şehirler sosyal, kültürel ve ekonomik olarak insanların kendilerini gerçekleştirdikleri yerler. Geleceğe yönelik bu organizmaları risk ve tehditlerden korumamız gerekiyor.” Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütünün (OECD) şehirleri geleceğe taşımak ve risklerden korumak için küresel politikalar ürettiğini söyleyen Ekici, ‘küresel düşün yerel hareket et’ mottosunun şehir yöneticileri tarafından uygulanması ve şehirlere yönelik tehditleri ortadan kaldırmak ve dirençli kentler oluşturmak için harekete geçmek gerektiğinin altını çizdi. Ekici konuşmasında ayrıca, göç, doğal afetler, çevre sorunları, iklim değişikliği gibi konulara da değinerek ülkemizde ve dünyada yapılan çalışmalar hakkında detaylar verdi.
Çelik: “Politikaların uygulama alanları belediyeler ve yerel yönetimler”
Sempozyumun öneminin altını çizen Prof. Dr. Orhan Çelik, “Dirençli kentler, yerel yönetimler ve şehirleşme esasında bir sacayağına oturan üç unsurdan oluşmaktadır. Bu unsurlar; nitelikli politikaların belirlenmesi, nitelikli bilginin üretilmesi ve bu politika ve bilgilerin nitelikli uygulanmasıdır. Bu üç unsur bu sempozyumun oluşturulmasında eşit şekilde yer aldı.” dedi. Politikaların uygulama alanlarının belediyeler ve yerel yönetimler olduğuna vurgu yapan Çelik, belediyeleri TBB vasıtasıyla sempozyuma dahil ettiklerini söyleyerek TBB’nin katkısı olması olmasa böyle bir etkinliğin yapılabileceğini düşünmediğini sözlerine ekledi.
Açılış konuşmalarının tamamlanmasının ardından kürsüye gelen Prof. Dr. Ruşen Keleş sempozyumun çerçeve sunuşunu gerçekleştirdi. Keleş, göç, iklim değişikliği, risk yönetimi ve çevre sorunları gibi başlıklara ilişkin değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı.
Kentlerin potansiyel tehdit ve tehlikelere karşı mücadelesi için oluşturulacak politikalar, hazırlanacak eylem planları ve uygulamaların geniş bir yelpazede tartışılacağı sempozyumun oturumlarına üç gün boyunca TBB hizmet binasında devam edilecek.
Kaynak: Türkiye Belediyeler Birliği