Vatandaşın Belediye Başkanına Güveni

Daha önce vatandaşın belediyelere güveni meselesine değinmiştik. Halkın belediyeye ve yerel yöneticilere güven duyması için gerekli olan birkaç maddeden (https://belediyehaber.net/2022/01/18/vatandas-belediyelere-nasil-guvenir/) bahsetmiştik. Bu yazıda da güven mefhumu üzerine biraz daha eğilerek belediye başkanları üzerine mevzuyu genişleteceğiz ve biraz siyasete gireceğiz. 

Güven her ne kadar karmaşık ve ölçülmesi zor bir mesele olsa da özellikle siyasi süreçlerin işleyişinde çok önemli bir yere sahiptir. Nitekim, demokrasinin ve dolayısıyla oy verme davranışının arkasında da güven olgusunun olduğunu söyleyebiliriz. Pek çok akademisyen güvenin beklentilere göre şekillendiğini savunur. Öte yandan beklentiden ziyade inançlara dayalı olarak gelişen bir durum olduğunu da savunanlar var. Basitçe ifade etmek gerekirse hükümete ya da yöneticiye duyulan güven bizim adımıza karar verme kapasitesine sahip oldukları inancına ve alacakları kararlarda bizim çıkarlarımızı gözetecekleri beklentisine bağlıdır.

Demokratik ülkelerde seçimle başa gelen başkanın görevini etkin bir şekilde yürütebilmesi ve devamlılığını sağlayabilmesi için güven vazgeçilmez bir unsurdur. Zira başkana duyulan güven halkın başkanın şahsından ziyade temsil ettiği kuruma, güce ve siyasi konuma olan bakışını da şekillendirir. Bu tabii ki en başta başkanla halk arasındaki ilişkinin kalitesini belirler. Her nasıl bir makine yağlanmadığı takdirde düzenli çalışmaz ve en sonunda bozulursa siyasette de güven ilişkisi zedelendikçe bir sonraki seçimde başkanın tekrar seçilme olasılığı azalır.

Demokratik bir hesaplaşma yahut kozları paylaşma alanı olarak sandık önümüze konacağı zaman adaylar bizim inançlarımıza ve beklentilerimize talip olur ve çeşitli vaatlerde bulunurlar. İşte bu noktada güven meselesi devreye girer. Özellikle halkın icraatlarını daha yakından takip edebilecek konumda olması nedeniyle belediye başkanlarının bir önceki seçimde bulundukları vaatleri yerine getirip getirmedikleri önem kazanır. Vaatler yerine getirilip halkın sevgisi kazanıldığında tekrar aday gösterilme hatta daha büyük çaplı bir yere aday gösterilme gibi sonuçlar ortaya çıkarken vaatler yerine getirilmeyip halktan tepki gelince vaziyet siyaset sahnesinden silinmeye kadar gidebilir.

Kısacası belediye başkanları veya başkan adayları halkın ihtiyaçlarını ve sorunlarını iyi analiz ederek bunlar için en acil ve hayata geçirilebilir vaatlere yönelmelidirler. Yerel yönetim birimlerinde halk, uçuk kaçık vaatlere ya da çılgın projelere değil ihtiyacını karşılayacak veya sorunlarını çözecek vaatlere inanç duyarlar. Bu inanç belediye başkanı seçildikten sonra da bir beklentiye dönüşür ve bu beklentinin gerçekleşmesi halinde güven duygusu güçlenir. Bu dinamik diğer etkenlere göre değişim gösterse de genellikle bu şekilde sürüp gider. 

Her ne kadar ulusal siyasette partizan yaklaşımlar, sosyal sınıflar, kutuplaşma ve benzeri eğilimler sandıktaki tabloyu değiştirme gücünün önemli unsurları olsa da yerel siyasette güven tüm bunların üzerinde bir konum alma kapasitesine sahiptir. Bu nedenle seçim öncesi vaatte bulunurken, göz boyamak yerine güven kazanmak ön planda tutulmalıdır.