Yerel Yönetim Bürokrat ve Memurlarına Yapılacak İyileştirme Ek Gösterge ile Sınırlı Kalmamalı!

“Kamu Çalışanlarının Mali Hak, Sosyal Güvence Talepleri ve Belediyeler-I” başlığı altında başladığımız yazı dizisinin üçüncüsünü bugün sizlerle paylaşıyoruz. İlk yazımızda tespit ettiğimiz sıralamada ikinci sırada yer alan “Bazı kamu görevlileri için gündemde bulunan ek göstergenin belediyelerdeki bürokratları da kapsayıp kapsamayacağı meselesi” üzerine değerlendirmelerimiz aşağıda yer alacaktır.

Ek gösterge konusu yıllar öncesinden yapılan bir tartışmadır. Ancak çok uzağa gitmeden 2018 yılında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinin flaş vaadlerinden birinin bazı kamu görevlilerinin ek göstergelerinin yükseltilmesi olduğunu hepimiz hatırlıyoruz.

Seçim sürecinde hemen hemen, tüm siyasi partiler ve Cumhurbaşkanı adayları ağız birliği etmiş gibi bazı unvanları sayarak, hepsine 3600 ek gösterge rakamının verileceğini hatırlıyoruzdur.

Seçimlerden sonra, hemen hemen bir çok siyasi parti bu konudaki tekliflerini Kanunlaşmasını sağlamak amacıyla TBMM’ye sunmuş olmasına rağmen bu güne kadar herhangi bir somut gelişme sağlanamadı.

Sunulan Kanun Teklifleri incelendiğinde, birçok teknik hatanın yapıldığını gözlemlemek mümkün. Bunların başında, gerek merkezi idarede, gerekse mahalli idarelerde kaldırılmış olan birçok unvan ve kadro için tekliflere ekli ek gösterge cetvellerinde yer verilmesi gelmektedir.

Bunun yanında bazı tekliflerde ise, kadro ve unvan itibariyle görev, yetki ve sorumluluk kriterlerinin dikkate alınmadığı görülmektedir. Ancak, bu husus detay olduğu için üzerinde durmaya gerek duymuyoruz.

2022-2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri sonucunda 23 Ağustos 2021 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin tarafından yapılan açıklamada ek gösterge konusunun bir takvime bağlanarak çözüleceği ifade edilmiştir.

6. Dönem Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme’nin 7 nci maddesinde “Genel idare hizmetleri sınıfına dahil büyükşehir belediyeleri daire başkanları için ilgili mevzuatına göre uygulanan ek gösterge rakamından, büyükşehir belediyelerine bağlı genel müdürlüklerin daire başkanları ve belediye başkan yardımcılarının da yararlanması için çalışma yapılacaktır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Yine aynı Sözleşmenin 18 inci maddesinde; “Nüfusu 50.000 ve üzeri il ve ilçe belediye başkan yardımcılarının bakanlık daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen makam, görev ve temsil tazminatları ile 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesi uyarınca ödenen zam ve tazminatlardan aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlanmasına yönelik çalışma yapılacaktır.” şeklinde başka bir düzenleme yapılmıştır.

Kanaatimizce zam ve tazminatlar değerlendirilirken Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar’daki düzenlemelerin yanlışlıklarının da düzeltilmesi sağlanmalıdır.

Özellikle Belediye Başkan Yardımcıları için yapılan ayırımlar tekrar değerlendirilmelidir. Başkan yardımcılarının özel hizmet tazminatları belirlenirken “İl ve Büyükşehirlerin Merkez İlçelerinin Belediye Başkan Yardımcıları” ayırımı yapılmış, bu ayırımın yanında ayrıca nüfus kriteri de getirilmiştir. Başkan Yardımcıları özel hizmet tazminatı açısından;

– İl ve Büyükşehirlerin Merkez İlçelerinin Belediye Başkan Yardımcıları (Nüfusu, en son yapılan resmi nüfus sayımına göre 250.000 ve daha fazla olmak kaydıyla)

– Diğer İl ve Büyükşehirlerin Merkez İlçelerinin Belediye Başkan Yardımcısı

– Belediye Başkan Yardımcısı, Daire Başkan Yardımcısı (Belediyeler) (1. Derece kadrolu)

– Belediye Başkan Yardımcısı (2. Derece kadrolu)

– Belediye Başkan Yardımcısı (3. Derece kadrolu)

Bu ayırımda özellikle teknik yanlışlıklar mevcuttur. Belediyelerde Belediye Başkan Yardımcılığı kadroları sadece 1. derecelidir. Bunun yanında, büyükşehir belediyelerinde Merkez İlçe tanımı yürürlükteki mevzuatımızda söz konusu değildir. Bunun kriteri ve hukuki tanımlaması yoktur. Merkez, neye göre, kime göre belirlenecektir. Bir büyükşehir belediyesinin binasının veya Valilik binasının bulunduğu yer mi merkez ilçe kabul edilecektir. Bu nitelikteki ilçelerin nüfusu, bu belirlenen noktalara 100 km uzakta olan büyükşehir ilçe belediyelerinin nüfusundan düşük olabilecektir. Bu noktalara 10 km uzaklıktaki bir ilçenin nüfusu 10 bin bile olabilecektir. Bunu merkez kabul edip, 100 km uzaktakini kabul etmeyecek miyiz?

Bu nedenle, bu ayırımın ortadan kaldırılması, hatta şu an bile uygulanmaması gerekmektedir.

Ek gösterge ve diğer hususlar düzenlenirken şu hususlara kesinlikle dikkat edilmelidir.

Ek gösterge rakamlarının, görev ve unvan/kadro farkı, öğrenim durumu, kadro derecesi ve bulundukları hizmet sınıflarına göre ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek ek göstergelilerle, düşük ek göstergelilerin arasındaki uçurumun daha fazla açılmamasına dikkat edilmesi şarttır. Aynı şekilde, görev ve sorumluluğu farklı ve ağır olanlarla, diğerlerinin ek göstergelerinin aynı ya da çok yakın olmamasına dikkat edilmesi şarttır.

Belediye Başkan Yardımcılarının ek göstergeleri ile büyükşehir belediyeleri bağlı kuruluşlarının daire başkanlarının ek göstergelerinin büyükşehir belediyelerindeki daire başkanlarının ek göstergeleri ile aynı seviyeye getirilmesi kaçınılmaz bir durumdur ve bir haksızlığı önleyecektir. Belediye başkan yardımcılarının mali hakları için Belediye Başkan Yardımcılarının Mali Hakları Üzerine Bir Değerlendirme başlıklı yazımıza, ek gösterge konusundaki toplu değerlendirmemiz için ise Ek Gösterge Düzenlemesindeki Gelişmeler ve Belediyelerdeki Durum başlıklı yazımıza bakabilirsiniz.

Özetle bu konuda şu hususlara bilgilerinize sunmak uygun olacaktır:

Ek gösterge tablosunda, birçok adaletsizlikler de dikkat çekmektedir.

İlk adaletsizlik veya eşitsizlik büyükşehir belediyeleri ve bağlı kuruluşlarında kendini göstermektedir. Bu adaletsizlik görülmüş olacak ki, toplu sözleşme metnine yazılmıştır.

Yine belediye başkan yardımcılarının ek göstergelerinde mevcut adaletsizlikte, kesinlikle toplu sözleşme metninde kalmamalı ve çözülmelidir. Bu konudaki detaylı düşüncelerimizi de, yukarıda paylaştığımız yazılarımızda görebilirsiniz.

Ek gösterge tablosunda incelediğimizde, mahalli idarelerde bulunan hemen hemen tüm kadrolara ve unvanlara yer verilmesine rağmen, Müdür ve Şube Müdürü kadro ve unvanlarına ayrı bir başlık açılmadığını görmekteyiz.

Ek gösterge tablosunda, mahalli idarelerdeki Müdür ve Şube Müdürü kadro ve unvanlarına yer verilmemiş, bunlar “bu sınıfa (GİH) dahil olup da yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan” şeklinde sınıflandırılmış, bunlardan yükseköğretim görenlerin 1 ve 4 üncü dereceler itibariyle sırasıyla 2200, 1600, 1100 ve 800 rakamlarında, diğerlerinin, 1 ve 4 üncü dereceler itibariyle sırasıyla 1500, 1100, 800 ve 650 rakamlarında ek gösterge almaları öngörülmüştür. Buna karşılık bakanlıkların il müdürleri 3000 ek gösterge rakamından yararlanmaktadırlar. İl müdürü ile belediyedeki müdürlerin eşit tutulamayacağı şeklinde itirazlar gelebilir. Olaya, üstlenilen görev ve sorumluluk açısından bakmak yerinde olacaktır. Belediyelerdeki şube müdürü ve müdürler çoğu zaman, bahsedilenlerden daha ağır yükler altına girmekte ve sorumluluklar üstlenmektedirler.

MİARGEM olarak oluşturduğumuz bir çalışma grubu ile birlikte belediyelerde uygulanması gereken ek göstergeler konusunda bir çalışma yürütmeye başladığımızı, katkı vermek isteyenlerin hazırlayacakları metinleri bize [email protected] maili üzerinden ulaştırabileceklerini ifade etmek istiyorum. 

Sizlerle paylaştığımız yazılarda bazı kıyaslamalar yaptığımızı göreceksiniz. Kıyas yaparken verilerini değerlendirme konusu yaptığımız unvanların (mühendis vb teknik personeller ile büyükşehir belediyesi daire başkanı veya genel sekreter yardımcıları, il müdürleri vb) aldıkları rakamların fazla veya hakkaniyetsiz olduğu hususunu değil, bu rakamlardan yola çıkarak değerlendirme konusu yaptığımız unvan ve kadroların rakam ve oranlarının durumunu ortaya koymaya çalıştığımızı bilmenizi isteriz.

Sonuç olarak ifade etmeliyiz ki; ek gösterge konusu kamuya mal olmuş, kamu görevlileri beklenti içerisine girmiştir. Dolayısıyla bu sorunun çözülmesi, hatta en kısa sürede çözülmesi kaçınılmazdır.

Mahalli idarelerle ilgili olarak yapılacak ek gösterge düzenlemelerinde;

– Büyükşehir belediyeleri ile bağlı kuruluşlarındaki aynı unvana ve kadroya sahip olanların ek göstergelerinin eşitlenmesine ve yükseltilmesine,

– Belediye başkan yardımcılarının ek göstergelerinin yükseltilmesine, bu yapılırken belediye ölçeklerine göre ufak farklılıklar getirilmesine, il belediye başkan yardımcılarının ve belli bir nüfusun üstündeki ilçe belediyesi başkan yardımcılarının ek göstergeleri daire başkanlarının ek göstergeleriyle aynı seviyeye getirilmesine, diğer ölçektekilerin bunlara kıyaslanarak, ancak çok büyük farklar olmayacak şekilde kademelendirilmesine,

– Belediyelerdeki birim müdürleri ve büyükşehir ve bağlı kuruluşlardaki şube müdürlerinin ek göstergeleri de gözden geçirilerek, en az Mühendis ve eşitlerine verilen ek göstergeye yükseltilmesine,

– Ek gösterge ve zam ve tazminatlar düzenlenirken belediyelerdeki Şef, Uzman vb kadroların durumlarının da iyileştirilmesine, ek gösterge, özel hizmet tazminatı gibi haklarının yükseltilmesine,

– Bunun yanında, yerel yönetimleri sadece belediyelerden ibaret görmeyerek İl Özel İdarelerdeki aynı unvanlı (Şef, Uzman, Müdür, Daire Başkanı vb) görevlileri de mali haklar düzenlenirken dikkate alınmasının gerekliliğinin de dikkate alınmasına,

İhtiyaç vardır.

Lütfen fikirlerinizi bizimle paylaşınız.