Salih Üçüncü ‘Siyaset Bilimci’
“…
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
Aynı mahallede kocayacaksın;
Aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda…”
…
Şairin dediği gibi aynı sokaklarda dolaşıp, aynı mahallede yaşlanıp, sonunda dönüp dolaşıp geleceğimiz yaşadığımız kentte bizi sokaklara çeken nedir?
İnsan, iş çıkışı ya da boş zamanlarında niye kendini sokağa atmak ister?
Şehrin en işlek caddesinde yalnız veya arkadaşlarıyla yürümekten ne zevk alır?
Niye evde sessiz sakin otururken canı sıkılır da şehre çıkıp kalabalık, gürültülü caddelerde dolaşmak ister?
Kentli olmanın sosyolojisi belki de böyle bir hayatı yaşayış biçimi haline getiriyor.
Köyde gündüz tarlada çalışan insan akşam yemeğinden sonra en yakındaki çay ocağında bir çay içip eşi dostu ile sohbet edince o günü kendince huzurlu bir şekilde tamamlıyor. Köyden kente göç eden ya da kentte büyüyüp yetişen insanlar da yoğun ve yorucu bir iş gününün sonunda şehrin sokaklarında iki tur atarak stres atıyor, arkadaşlarıyla bir bardak çay içerek sohbet ediyor, evine dönüyor.
Kentli insanın günün yorgunluğunu bir an olsun unutup iki tur attığı kent sokaklarının yaşanılır olması mutlu şehirlerin anahtarıdır. Cadde düzenlemeleri, kaldırımların genişlikleri, ağaçlandırmaları, ışıklandırmalarıyla kent sokakları dolaşmaktan zevk aldığımız alanlar olmalıdır. Sokaklardan başlayarak kamusal alanların daha kullanılabilir ve yaşanabilir hale getirilmesi için belediyeler ile hemşehri dediğimiz kentte yaşayan insanların aktif rol alacağı ortak bir sürecin oluşturulması mutlu bir şehir yaşamına akılcı katkı sağlayacaktır.
Kent dokusunu oluşturan yapı, sokak ve mahalle ölçeklerini oluştururken sokakların yaşam kalitesi, sağlık ve sosyal alan gibi konularda iyi düşünülerek plânlanması şehir yaşam kalitesi açısından önemli bir adım, sağlıklı bir başlangıç olacaktır.
Şehirleri şarkılara konu eden, şiirlere döken duygular sırf deniz ve doğa değil şehirde biriktirilen güzel anılar, keyifle dolaşılan sokaklar, hoşça geçirilen vakitlerdir.
Suyu akan, çöpü toplanan şehirlerimizde belediyelerimizden beklentimiz temiz hava, yeşil çevre, yürünebilir sokaklar, gürültüsüz caddeler, vakit geçirilebilir sosyal alanlardır.
Belediyelerimizden beklentimiz odur ki yaşanılabilir şehirler kuralım, şehirlerimizi yaşanılabilir hale getirelim.