Ağrı’nın Gözü: İshak Paşa Sarayı
İshak Paşa Külliyesi olarak da bilinen İshak Paşa Sarayı, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde şehre hakim bir tepenin üstünden bulunan bir bey kalesidir.
İshak Paşa Sarayı’nın yapımı IV. Murat döneminde Çolak Abdi Paşa ile başlamış, İshak Paşa tarafından tamamlanmıştır. Yapımı 99 yıl sürmüştür. Birinci Dünya Savaşı’na kadar da Bayezid Sancağı İshak Paşa Sarayı’ndan yönetilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devri’ndeki son büyük anıt yapısı sayılan İshak Paşa Sarayı; Osmanlı mimarisinin, Anadolu’da günümüze ulaşan tek saray yapısıdır.

Saray, yaklaşık 7 bin 600 metrekare bir alana konumlandırılmıştır. Toplamda 116 odası bulunmaktadır. İçinde cami, divan odası, harem, aşevi, cezaevi, cephanelik, fırın, mutfak, ağır, hamam, eğlence yerleri ve daha birçok odası bulunmaktadır.
İshak Paşa Sarayı; Avrupa Barok, İran ve farklı medeniyetlerin sanatını taşımakla birlikte Selçuklu sanatının karakteristik özelliklerini taşır.
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan sarayın ısıtma şekli ait olduğu döneme göre oldukça ileri noktadadır. Şöyle ki; ocaklarda ısıtılan kaynar sular, toprak künkler ile sarayın içinde dolaştırılırdı. Bir nevi kalorifer sistemi ile sarayın ısıtılması sağlanırdı.
İshak Paşa Sarayı, birbirine kavuşamayan Gülbahar ile Ahmed’in aşkına tanıklık etmiştir. Bu aşkı Yaşar Kemal, Ağrı Dağı Efsanesi kitabında şöyle anlatır:
“Ağrı Dağı’nın yamacında, dört bin yüz metrede bir göl var, adına Küp gölü derler. Göl bir harman yeri büyüklüğünde. Çok derinlerde. Göl değil bir kuyu. Gölün dört bit yanı, yani kuyunun ağzı, fırdolayı kırmızı, keskin, bıçak ağzı gibi ışıltılı kayalarla çevrili. Sonra gölün mavisi başlar. Bu, bambaşka bir mavidir.
Gülbahar, Ahmed’i Küp Gölün’de yitirdi. O gün bugündür, Küp Gölü’nün oralardan geçenler, gölün kıyısına oturmuş, kara, ışık gibi akan uzun saçlarını sırtına sermiş, başı iki elleri arasında gözlerini som mavi suya dikmiş Gülbahar’ı görürler. Arada sırada Ahmed, gölün sularında Gülbahar’ın gözüne gözüküyor, Gülbahar kollarını açıp Ahmed’e yürür ve “Ahmed, Ahmed!” diye bağırır. Sesi bütün dağda yankılanır.
Göl kaynar, Ahmed silinir, Gülbahar silinir, küçük ak bir kuş gelip kanadını suyun som mavisine batırır ve sonra da bir atın kapkara gölgesi suyun üstenden gelir geçer.”
Türkiye’nin yanı sıra dünyanın her yerinden ziyaretçileri ağırlayan İshak Paşa Sarayı, haftanın yedi günü 08.00 – 19.00 saatleri arası ziyarete açıktır.