Velinimetimiz Televizyon Ulemaları

Başlığı okuyunca, bu başlık da neyin nesi demiş olabilirsiniz!

Belediyecilikle ne ilgisi var da demiş olabilirsiniz!

Haklısınız ama ara sıra belediyecilik dışına çıkalım zira mizaha da ihtiyaç var.

Üniversite yıllarında rahmetli Mehmet Ali Birand’ın tartışma programlarını seyretmiş, Ali Kırca ve rahmetli Savaş Ay’la sabahlamış bir izleyicilikten yetişip şimdikilere maruz kalınca böyle başlık gayet normal.

Kaliteli tartışma programları olur da aklı başında adamları dinlerim diye ana akım medya diye tabir edilen Habertürk, CNN Türk, NTV, Haber Global ve TV100 kanallarını uyduda peş peşe sıralamışım. TRT Müzik ve TRT Spor’da eğlenecek program bulamayınca, peşinden de İngiltere liginde maç olmayınca ister istemez bu kanallara göz atmak zorunda kalıyorum.

Kanalları gezerken malumunuz hepinizin ailenizden, eşinizden, dostunuzdan daha çok yüzünü gördüğünüz TV ulemalarını görüyorum.

Ekonomiden siyasete, terörden dış politikaya, aşıdan salgına, düzensiz göçten Suriye meselesine, Libya’dan Karabağ’a, eğitimden kültüre aklınıza ne gelirse her konuda aynı kişiler sağ olsunlar TV’lerde dolaşıp dolaşıp bizi aydınlatıyorlar.

Üstelik bizi aydınlatırken büyük fedakârlıklarda bulunuyorlar. İşlerini bırakıp gündüz kuşağı, gece kuşağı demeden bizim için mesai harcıyorlar.

Hukukçu büroya uğramıyor, kocaman yüzüklü avukat adliyede davaya gitmiyor,

Hoca üniversitede kürsüyü bırakmış, yetmemiş dekanlığı, rektörlüğü ihmal etmiş bizi aydınlatıyor.

Ya gazeteciler, yazılarını reklâm arasında yazıp uykusuz gecelerde her konuda bize yol gösteriyorlar. 

Bir de moderatör kadınlarımız, beylerimiz var ki konu farketmeksizin saatlerce program yönetiyorlar. İki günlük bir sempozyumda alanında uzman hocalarımız ancak bir oturumda başkanlık yapabilirken moderatörlerimiz maşallah döktürüyor. Allah’tan google var yoksa halimiz nice olurdu! 

Hele de en son ciğerlerimizi yakan, vicdanlarımızı ağlatan orman yangınlarında aynı kişileri TV’lerde görünce yok artık dedim, dedim de bir taraftan da ne şanslı bir ülkeyiz diye gelecekten ümitlendim.

Hukukçu, avukat, üniversite hocası, rektör, dekan, gazeteci, terör uzmanı, güvenlik politikaları uzmanı, araştırma şirketi sahibi, iletişimci, genel yayın yönetmeni gibi sıfatlarla ülkemizin her meselesine kafa yoran bu entelektüel kadro ile üstesinden gelemeyeceğimiz sorun kalmayacaktır, müsterih olun.

Devletimizin de bu kişilerin görüş, düşünce ve önerilerine kayıtsız kalmaması lâzım. Yetişmiş insan gücü ile uğraşmaktan, meselelere kafa yormaktansa her akşam feraset akan bu programları takip etsin yeter. Gerekirse üstüne para bile verebilir, hazır bilgi, hazır çözüm, hazır yorum daha ne olsun! Bunun için kurulacak TİT (Televizyon İzleme Teşkilatı) Genel Müdürlüğüne de talip olduğumu buradan duyuruyorum.

Bu kişilerin kim olduğunu halâ daha bilmiyorsanız ki bu sizin eksikliğiniz ama yine de size ipucu vereyim. Gazeteci Faruk Bildirici’ninkişisel web sitesinde kaleme aldığı ‘Tartışma Programlarının Değişmeyen Yüzleri ve Rekortmen İsimler’ başlıklı yazısına bakabilirsiniz ancak burada da sadece bir kısmını bulabilirsiniz. 

Eğlenceli bir şiirle bu isimleri sizlere hatırlatırdım ama yarı google uleması olarak henüz harcanmayacak kadar ünlü olmadığımdan bunu daha ileriki zamanlara bırakıyorum.

Siz siz olun bilgisiz kalmayın…