Yerleşimlerin Nüfusu ve İfade Ettikleri

Bu sefer sizlerle, geçen haftaki yazımızın devamı niteliğinde olan Halil Memiş’in Kuzeyekspres Gazetesi’nde 19 Şubat 2021 tarihinde yayınlanan yazısını paylaşacağız.

“Bu hafta da, kaldığımız yerden devam ederek bazı çıkarımlar yapacağız. Ancak, ifade edelim ki verdiğimiz rakamlar sadece belediye sınırları içerisindeki rakamlardır. Büyükşehir ve büyükşehir ilçelerdeki rakamlar, belediye sınırı ile mülki sınır aynı olduğundan aynı zamanda ilçe nüfusudur.

Geçen haftaki değerlendirmemizde, en fazla nüfusa sahip olan belediyeleri kıyaslamıştık. Bu hafta ise, en az nüfusuolan belediyeleri kıyaslayacağız.

Ülkemizdeki en az nüfusa sahip belde belediyesi Yozgat Çekerek ilçesine bağlı 1.277 nüfuslu Özükavak Beldesi’dir. Bu beldemizin nüfusu; 9510 mahalleden daha az olmasına rağmen 16 ilçe belediyesinden daha fazladır.

Yine en az belediye nüfusuna sahip normal ilçe belediyesi 507 nüfuslu Çankırı Bayramören Belediyesi’nin belediye nüfusu, 16398 mahallenin, 2290 köyün ve belde belediyelerinin tamamının nüfusundan daha azdır.

Ülkemizin en az belediye nüfusuna sahip büyükşehir ilçe belediyesi 1573 nüfuslu Konya Yalıhüyük Belediyesi’nin nüfusu, 8340 mahallenin, 159 köyün, 375 belde belediyesinin ve 378 normal ilçe belediyesinin nüfusundan daha azdır.

Ülkemizin en az belediye nüfusuna sahip il belediyesi 22.190 nüfusuyla Ardahan Belediyesi’nin nüfusu,572 mahallenin,1 belde belediyesinin,62 normal il belediyesinin ve 376 büyükşehir ilçe belediyesinin nüfusundan daha azdır.

Yine ülkemizin en az nüfusa sahip büyükşehir belediyesi 758.279 nüfusuyla Erzurum Büyükşehir Belediyesi, 8 büyükşehir ilçe belediyesinin nüfusundan daha az nüfusa sahiptir.

Geçen hafta, küçük ve büyük olan yerleşimlerin, yönetimsel ve ekonomik açıdan bazı olumsuz hususiyetlerine değinmiştik. Bunları tekrarlamayacağız.

Ancak, belediyelerinin Türk idare sisteminin kaçınılmaz gerçeği olduğunu göz ardı edemeyiz. Gerek coğrafi alan olarak, gerek nüfus olarak ve gerekse yüklenilen fonksiyonlar olarak belediyelerimiz, ülkemizin yönetsel fonksiyonları ve vatandaşa sunulan hizmetler açısından büyük bir öneme haizdir.

Buna karşılık, hâlâ tamamlanamayan reform çalışmaları, rayına tam olarak oturmayan büyükşehir belediyesi sistemi, ölçek sorununun doğurduğu mali kaynak problemleri önümüzdeki çözüm bekleyen sorunlardır.

Esasında, illerimizin nüfus ve alan ölçeği noktasında değerlendirildiğinde aynı sorun orada da sözkonusudur.

Ülkemizde kadim yönetim kültürü olan il özel idarelerinin 30 tanesi kaldırılmış, o illerde bu yapıların görevlerinin külliyetlisi büyükşehir belediyelerine devredilmiştir. Aynı durum, büyükşehir olan yerlerdeki köy ve belde belediyeleri açısından da sözkonusu olmuştur.

Küçük belediye yapılarının rantabl olmadığından bahisle, bir dönem 2000 nüfusun altındaki belde belediyeleri kapanırken, ülkemizde bu nüfusun altında, hatta mahalle ve köylerin çoğundan küçük ilçelerimiz, mahallelerimizden küçük illerimiz mevcuttur.

Geçen hafta verdiğimiz rakamlarla, bu hafta verdiğimiz rakamlarda sorunlu bir durum olduğunu sadece ben görmüyorumdur diye düşünüyorum. Bu nedenle, vatandaşımızın mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılama yükümlülüğü olan mahalli idarelerin, aynı düzeyde ve kıvamda hizmet sunabilmesi için, ortaya koyduğumuz ölçek sorununun masaya yatırılması, yerleşim statüleri arasındaki bu dengesizliğin çözülmesi kaçınılmazdır.

Etkin ve tüm vatandaşa fırsat eşitliği sağlayacak hizmet üretiminin temel şartlarından biri, ölçek sorununun çözülmesidir.”